Araziden Seslerimiz (2023-08-03)
Arkeobotanik duraylı izotop analizleri üzerine ilk makalemiz, Tunç Çağı Kaymakçı ve çevresindeki tarımsal faaliyetleri ve ilişkili ortamları değerlendiriyor. Bu “ilk çevrimiçi” makalenin bibliyografik detayları için aşağıya bakınız!

Irvine, Benjamin, Nami Shin, Christina Luke ve Christopher H. Roosevelt. 2024. “Stable carbon isotope (δ13C) analysis of archaeobotanical remains from Bronze Age Kaymakçı (western Anatolia) to investigate crop management.” Vegetation History and Archaeobotany 33: 289–300. https://doi.org/10.1007/s00334-023-00941-1.
Özet
Burada, Batı Anadolu’daki Kaymakçı Tunç Çağı yerleşmesinden elde edilen kömürleşmiş ekin tohumları üzerinde yapılan kararlı karbon izotopu (δ13C) analizinin sonuçlarını sunuyoruz. Bazı 14C tarihli tohumlarla birlikte δ13C verileri, mahsuller için su mevcudiyetine ilişkin içgörülere ve taksonlar arasında bir karşılaştırmaya olanak tanıyarak, tarla tarımı, mahsul yetiştiriciliği ve alan çevresindeki mahsul ve tarla yönetiminin nispeten yüksek çözünürlüklü bir araştırmasını mümkün kılmaktadır. Bu verilerden yola çıkarak, yerel mikro bölgedeki ve daha genel olarak Batı Anadolu’daki tarımsal-ekonomik yapıları ve yerel paleo-çevresel ve paleoiklimsel koşulları tartışıyoruz. Buğday, arpa, acı fiğ, bakliyat ve üzüm tohumlarını içeren toplam 35 tek karbonize tohum analiz edilmiştir. Örnek topluluğundan 24 tohumun radyokarbon tarihlendirmesine göre neredeyse tüm örnekler MÖ ikinci binyılın ilk yarısına tarihlenmektedir. δ13C verileri, Kaymakçı’daki ekinlerin genellikle orta ila iyi derecede sulandığını ve su mevcudiyetinin muhtemelen büyüme için sınırlayıcı bir faktör olmadığını göstermektedir. Ancak bu su mevcudiyetinin yapay ve insan yapımı sulama sistemlerinden kaynaklanması olası değildir, daha ziyade Marmara Gölü kıyıları ve çevresindeki sulak alanlardaki nemli koşullardan yararlanan ürün yönetimi ve tarla konumu seçimlerinden kaynaklanmaktadır. Görünürdeki bir paradoks, su mevcudiyetinin bolluğuna rağmen risk tamponlayıcı ürünlerin (arpa ve burçak) yaygınlığıdır. Karma yaklaşımlara ilişkin bu kanıtlar, yerel tarım sistemlerinde ve bunların altında yatan, yerel topluluklar tarafından tercih edilen ve uygulanan yapılarda çok yönlülüğün önemini daha da vurgulamaktadır.