Kategori: Materyal Bilimleri

Materyal bilimleri

Zooarkeoloji

Antik hayvan kalıntılarının incelenmesi olan zooarkeolojiye yaklaşımımız, insanlar, hayvanlar ve tabiat arasındaki yakın ilişkileri araştırmaya dayanıyor. Hitit metinleri ve Osmanlı kayıtları gibi arşiv kaynaklarından hayvan tarihi ile ilgili zengin bir kaynağa sahibiz. Kaymakçı’da çalışan araştırmacılar, domuz, keçi, koyun, sığır, gibi evcilleştirilmiş hayvanlardan tavşan, geyik, balık, kuş gibi yabani ve ayrıca büyük kediler, ayı ve hatta su aygırı/balina gibi vahşi ve egzotik türleri de çalışmaktadır. Ek olarak, araştırmacılar Yörük kültürü ve “dağ halkı” gibi yaylacılık kültürünün bölgedeki önemini de araştırmaktadır. Son olarak, 20. yüzyılın ortalarından bu yana yemek kültürünün yaşadığı değişen kalıplara ve küreselleşmenin akışından kaynaklanan değişikliklere de çok meraklı olan araştırmacılarımız, insan-hayvan ilişkilerini anlamak için sistematik ve detaylı bir şekilde çalışmaktadır.

Küçük Buluntular

“Küçük buluntular”, çeşitli malzemelerdeki genel olarak “küçük” eserlerden oluşmaktadır. Malzeme sınıflarına göre incelendiğinde, işlevleri antik dönemde yürütülen farklı üretim faaliyetlerini anlamak için büyük potansiyele sahiptir. Bunlar arasında Kaymakçı’da tekstil üretimi için kullanılan bronz iğnelerin yanı sıra çok sayıda kil ağırşak ve dokuma ağırlıkları da bulunmaktadır. Delikli yuvarlak searmik parçalar da bir çeşit ağırlık olarak yorumlanır, ancak bazıları kazıyıcı gibi başka türlü amaçlar ile de kullanılmış olabilir. Kemik “gorget” ve bronz kancalar, muhtemelen yakındaki gölde kullanılan balıkçılık ekipmanlarını temsil etmektedir. Kaymakçı’nın küçük buluntu koleksiyonunda çok çeşitli diğer kemik, taş ve bronz aletler (kulplar, bızlar ve keskiler gibi) ve kişisel süslemelerle birlikte birçok öğe bulunmaktadır.

Metal Objeler

Küçük buluntular kategorsinde değerlendirilen, metal objeler eski kültürlerdeki günlük uygulamaların, zanaat faaliyetlerinin, teknolojik becerilerin ve stil seçimlerinin yeniden anlamlandırılmasında temel bir rol oynamaktadır. MÖ 2. binyılda Anadolu’nun başka yerlerinde olduğu gibi Kaymakçı’da da metal koleksiyonu, aletlerden kişisel süs eşyalarına ve silahlara kadar ağırlıklı olarak kurşun ve bakır alaşımlı eserler içermektedir. Keskiler, bızlar ve iğneler gibi küçük aletlerin bol miktarda bulunması, tekstil üretimi gibi faaliyetlerin zenginliğini ve çeşitliliğini göstermektedir. Hem fonksiyonel hem de daha prestijli objelerin tasarımları, Anadolu ve Ege’nin kültürel etkilerinin yanı sıra yerel unsurların da bir kombinasyonunu göstermektedir.

Kaymakçı’dan elde edilen tüm metal buluntular, diğer bölgelerdeki çağdaş yerleşimlerden aynı kategorideki eserlerle farklılıkları ve benzerliklerini anlamak için tipolojik olarak incelenip sınıflandırılmaktadır. Ek olarak, toplulukların teknolojik becerilerini, üretim seçeneklerini ve yapımlarının arkasındaki hammadde tedarik yollarını daha iyi anlamak için metal nesnelerin temel bileşimini, mikro yapısını ve izotopik imzasını incelemek için arkeometrik analiz yöntemleri (pXRF, SEM-EDXRF, LIA, vb.) uygulanmaktadır.

Marmara Gölü – Gygaia Limne

Gygaia Projeleri kapsamında yürütülen araştırmaların çoğu Marmara Gölü odağında gerçekleşmiştir. Ne de olsa projenin adı buradan gelmektedir. Bizim göle dair araştırmalarımız 10,000 yıl öncesinden günümüz iklim sorunlarına kadar geniş çaplı bir zaman dilimini kapsamaktadır. Göl havzasının kuzeyi boyunca yer alan doğal kaynaklar, özellikle de Akpınar kaynağı, tarih boyunca muhtemelen küçük de olsa bir su kütlesini korumuştur. Kış yağmurları ve yüzey akışları da bu su kütlesini güçlendirip, beslemiştir. Buna rağmen, sıcak ve kurak yazlar gölün çevresinde büyük dalgalanmalara sebep olup, tarih boyunca gölü kısmen de olsa kuruttuğu bilinmektedir.

Şüphesiz ki, göl, sığ olup (en derin noktası 6 metredir) çok geniş bir alana yayılmıştır. Dinamik su kütlesi, bu sebeple, mevsimsel ve iklimsel rejimlerle değişip, bölgenin dini ve manevi bir bileşeni olarak büyük ilgi görmüştür. Ancak bu hassas doğal tabiat, tarih boyunca ve günümüzde de insanlar tarafından değişikliğe uğratılmaktadır. Bizler, göle yapılan ilk müdahaleden günümüzde yapılan Gördes ve Demirköprü barajlarına kadar uzanan bu tarihi araştırmaktayız.

Göl ile ilgili devam eden proje ve araştırmalar, Tunç Çağı yerleşimi olan Kaymakçı’nın arkeobotanik ve zooarkeolojik koleksiyonları ile bitki ve hayvan kalıntısı araştırmaları; hala süregelen biyolojik çeşitlilik araştırmaları, göl ile ilgili ritüel kültürü, paleotopografik karot alma, tortu DNA’sı, ilkim rekonstrüksiyonları, ve sadece bölgenin yerel önemini değil 18. yy’daki bölgesel önemini de vurgulayan ve sonraki dönemlerde sulak arazi yönetim politikalarını gösteren detaylı Osmanlı arşiv incelemelerinden oluşmaktadır.

Konservasyon

Kaymakçı’daki mevcut konservasyon çalışmaları, Kaymakçı’daki kazılar için açmadaki çalışmalara desteğe ve arkeolojik malzemelerin işlenmesine, buluntuların stabilizasyonuna ve iyileştirilmesine odaklanmaktadır. Devam eden eğitim programımız, uzman bir konservatörün lisans ve lisansüstü öğrencileriyle çalışıp, onları eğitmesini amaçlamaktadır. Birincil verilerle çalışan konservasyon ekibi, metal, seramik ve pigmentlere kadar çeşitli malzemelerin stabilizasyonuna odaklanmaktadır. Araştırma merkezindeki konservasyon laboratuvarı, çalışma materyallerinin depolanmasından ve Manisa Arkeoloji Müzesi’ne aktarılmadan önce birincil işlemden geçirilmesini sağlamaktadır. Ek olarak, konservasyon ekibi, hassas veya ünik kontekstlerde, özellikle dikkatli bir kazı ve toplama süreci gerektiğinden, kazı sürecini de denetlemektedir. Konservasyon ekibi ayrıca her sezon sonunda kazı alanlarının koruyucu kaplamalarla (jeotekstillerle) kapatılmasını ve sonraki sezonun başında da açılmalarını yönetmektedir.

Konservasyon ekibi, alanda yapılan arkeolojik kazı kararlarına yardımcı olmak için bir dizi kimyasal ve enstrümantal teknik kullanarak bulguların analizi ve yorumlanmasından da sorumludur. Mevcut araştırma projeleri, alanda ve laboratuvarda kullanılan konservasyon protokollerinin istikrarının gözden geçirilmesinin yanı sıra, Kaymakçı’da düşük sıcaklıkta malzeme işleme ve seramik üretim teknolojilerine yönelik incelemeleri içermektedir. Bu ortaklaşa gerçekleşen araştırma projeleri, buluntuların ve bunların korunmasının daha detaylı bir şekilde anlaşılmasını ve bunların alanın kronolojisi, mekânsal organizasyon ve bölgenin diyajeneziyle nasıl ilişkili olduğunu anlamamızı kolaylaştırmaktadır.

Seramik

Çanak çömlek parçaları, arkeolojik alanlarda hem yüzeyde görülebildiğinden hem de gömülü katmanlarda bolca bulunduğundan en göze çarpan arkeolojik malzeme kategorisini temsil etmektedir.

CLAS verileri doğrultusunda, projemiz, bölge için ilk geniş ölçekli tipolojiyi oluşturmak için çalışmaktadır. Elbette Kaymakçı ve yakınındaki Sardis’teki ayrıntılı kazılar, belirli dönemleri anlamamıza ve düzeltmemize olanak sağlamaktadır. Şimdiye kadar Kaymakçı’dan gelen kronoloji, zengin bir çanak çömlek repertuvarı ortaya çıkardı. En iyi belgelenmiş kategoriler, bölgenin MÖ 2. binyılın ortası ve sonunu temsil eden seramik tipleridir. Özellikle Kırmızı-Açık Kahve, Gri ve Kırmızı-Kahverengi Kaba mallar Kaymakçı çanak çömleklerinin ana gruplarını oluşturmaktadır.

Geçmiş seramik analizleri, zaman içindeki üretim çalışmalarına odaklanmıştır. Kaymakçıda araştırmacılarımız, üretimdeki ve atölyelerdeki olası değişiklikleri göstermek için seramiklerin nötron aktivasyon analizinden, kimyasal parmak izlerine kadar araştırmaktadırlar. Tahmin edebileceğimiz gibi, düşük nüfus ve kırsal mezraların olduğu dönemlerde, üretim merkezden dağıtılmıştı, ancak kentleşme dönemlerinde üretim çok daha merkezileşmişti.

Gelecekteki çalışmalar, seramik yüzeylerindeki işlemlerin gösterdiği kimlik ve performansa odaklanmaktadır.

Özellikle ilgi çeken parçalar, yerel altın ve gümüş mika astarlı mallar ile MÖ 2. binyılın yabancı bağlantılarının göstergesi olan boyalı ürünlerdir. Ek olarak, araştırmacılarımız, 3D tarama ve lazer profillemeden ince kesit petrografiye, taramalı elektron mikroskobundan (SEM), x-ışını floresans (XRF) ve Raman spektroskopisine kadar yeni dokümantasyon ve analiz teknolojileri ile ilgilenmektedirler.